25 Eylül 2015 Cuma

Bayram...

    






     Benim için bayram eski anılarda  kalan mutlu günler.  Üç gün önceden alınan koyun bahçeli evimizin çam ağacına bağlanır özenle beslenirdi. Babam köyünün özlemini böyle giderdiğini söylerdi.Kesim esnasında ağlar ,aklına gurbette ki oğlu gelirdi.Bütün kurban edilen koyunlar oğluydu sanki.Sofralar açılırdı, hemen ocağı konulan etler için. Biri toplanır öteki açılırdı sofraların. Misafir eksik olmazdı bayramın son gününe kadar evimizden.Biz de hep bayramın sonrasında yapardık.
   Annem dikerdi bayram elbisesini.Bayramdan bayrama dikilen elbise alınan ayakkabı çok kıymetliydi benim için.Yatağın yanına koyardım ben de onları.Babam misafirden fırsat bulduğu ilk anda bayram yerine at ve fayton bindirmeye götürürdü. 
   Bayramın amacı babam için  küsleri barıştırmak,uzaklıktan dolayı ayrı düşenlerin buluşması ,ailenin bir araya gelmesi,benim için ise kırmızı ayakkabıydı dönen etek horoz  şekeri idi o zamanlar.Duygularımız temizdi.Paylaşırdık bayram harçlıklarını şeker ve top  almak için.Henüz kirletilmemiş zamanlardı onlar.Şimdi ise tatil sadece.Çünkü para herkesi esir almış.Unutmuş özel günleri.Yaşamak için çalışıyorum diyor ama yaşıyor mu gerçekten....
 Ben hüzünlüyüm şimdi ki bayram zamanlarında.Babam yok....Her şey kirletilmiş sevgiler gerçek değil kuru bir mesaj ile kutlanıyor bayramlar.
   Babamı geri getiremem belki ama o eski günleri umutla beklerim yine de. Belki tekrar yaşarız......

Deniz Kızı








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder