5 Ekim 2015 Pazartesi

    





AŞK...


    Günlüğüme yazmışım, 18 yaşında ,Julien Green Çılgın Kız Kitabından bir alıntı:Sevdaya tutulmuş bir kadın büyülenmiş gibidir.Artık ne irade kalmıştır ne de düşünce.Kendisini canlandıran şeyden ayrı düştüğü zaman ruhi bir uyuşukluğa gömülür.Hayatına  hakim olan tek duygu ızdırabından ve yalnızlığından başka bir şey değildir.
   İlk aşkıma yazmışım bu paragrafı.O yaşımda yaşadığım aşkın acısının da olduğunun farkındayım.Sonu güzel bitmese de ayrılık ile bitse de yaşadığın ilk aşk her zaman çok özeldir.Hayatına daha sonra giren insanları genelde hep onun bir özelliğini ararsın.Belki de en saf ve temiz olan olduğu içindir seneler geçse de başkaları olsa da hayatlarda unutulmayandır.
     Aşk herkesin yaşaması gereken birşey ama sanırım acıya dönmemesi için bu duygunun sevgi ve saygıya dönüşmesi gerekiyor.Çünkü insan Aşk ta bencil sadece benimsin diyor aidatlık çok fazla ve kendini daha çok düşünüyor.Bunu çoğu zaman istemdışı yapıyor.Oysa sevgi de senin ayrı bir kişilik olduğunun farkında ve önce seni düşünüyor.Sana o kadar çok değer duyuyor ki,kaybetme korkusu olmadan sonsuz bir güven duygusu ile bağlanıyor.
   Aşk da mantık yok sadece duygu.Mantık olmayınca insan hata üstüne hata yapıyor ve sonunda sevgiye dönüşmez ise bu kavurucu duygu hüzünlü bitiyor.Bütün Aşk hikayeleri gibi birbirine kavuşamayan iki aşık oluyorsunuz.İkiniz de ayrı yerlerde ayrı insanlarla.........


Deniz Kızı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder