15 Aralık 2015 Salı

 



   Cam Kırıkları gibi........



  Hayatında her şey istediğin gibi olmaz.İstemediğin işlerde çalışırsın,istemediğin insanlar ile konuşmak zorundasındır.Belki de sevdiğin yanında değildir, bir işin yoktur.çevrende konuşacak bir insan yoktur.
  Hayatımda her dönem oldu.İstediklerim tam olmasa da, hayat en güzel armağanını verdi bana oğlumu.Bu bana yetmesi gerekiyorken ben zavallı insanoğlu hep daha fazlasını istedim.Daha çok sevileyim,en çok ben sevileyim.Sevdiklerim hep yanımda olsun.Ama ben kimi çok sevdiysem hayat onu benden bir şekilde aldı.Kimi şu an bu dünyada değil kimi çok uzakta şehrimden.Kimi de gönlümden uzakta.İşte o gönlümden uzakta olanlar var ya en çok yaralayanlar beni.Öyle kırmışlar ki bu kalbimi artık eskisi gibi değil.Benim gibi insanlar küsemez de değer verdiği sevdiği birisi ise.Bilmez küsmesini,bilmediği için de hayatımdan kendileri çıkar beni üzen insanlar.
   Kaç yaşına gelirsem geleyim bu değişmeyecek sanırım.Hayatımın ders alamadığım noktası.Zayıf tarafım, Seviyorsam tam bağlanıyorum sevmiyorsam hiç.Maskeler ağır geliyor artık.Oysa dünya düzeni buna göre oturtmuş.Menfaatin varsa her türlü maskeyi takıp yapacaksın numaranı.
   En son  beni kıran sadece kalbimi değil içimdeki her şeyi kırdı.Sevgiye inancımı insanlara inancımı,dostluğa inancımı en önemlisi aşka inancımı.Yaktı da geçti derler ya.Ben de yangın devam eden bir afet gibi......
Deniz Kızı


14 Kasım 2015 Cumartesi

Hayatın özü. ...


      Kötü fotoğraf yoktur. Anladığını anlatamamak vardır.Bu cümleyi fotoğraf hocam söyledi. Sanırım cesaret vermenin bir diğer yolu sizden tecrübeli bir insanın sizin korktuğunuz noktayı yakalayıp doğru cümleyi kullanması. Bana göre günün lafı olarak geçecek bir cümle . Özellikle yetenek ve estetik gerektiren işlerde bunu yılmadan yapmanız için sanırım böyle bir insan desteğine hepimiz çok ihtiyaç duyuyoruz.Beğenilmemek ve başarısız olma  kaygısı insanoğlunun en zayıf noktası.Bu aralar okuduğum bir meditasyon kitabı diyor ki başarının ilk spiritüel yasası içsel gücümüz. Yani siz özünüzün neler yapabileceğini keşfederseniz, yardımcı olanlar sadece size rehberlik eder. Önce kendinizi tanıyarak başlayın her işe.Bunu ben uygulamaya çalışıyorum.Beni ancak ben mutlu ederim artık bunu biliyorum.Cesareti kendi içinizde bulundurduğunuz zaman yapamayacağınız şey yok.Hayatın özü kendimiz.......

Deniz Kızı

9 Kasım 2015 Pazartesi









    Kış Güneşi....


    Her ayrılık zordur. Yanlış insan ve yanlış zamanda gelen bile olsa canınız yanar.Bitirmeniz gerekir ve bitirirsiniz.Yanlışlığın farkında olan sevdiğiniz artık canınızı daha yakmaya başlar.Aranızdaki saygıyı yitirdiğiniz için sevginiz de bitmiştir.Yaranıza yaralar eklenir.Ve o zor kararı verirsiniz.
  Dersiniz ona ;bitti artık benim için, senin gözünde değerim yok ve bu benim daha çok canımı yakıyor.
  Ondan uzaklarda olmanın sizin için zor olsa da ,birlikte olmanın daha  çok zarar verdiğini görürsünüz.İkinizin de yeni bir hayata başlaması için birbirinizden gitmeniz gerekir.
   Aşkın en acıtan yanı sanırım bu.Bir gün gerçeklerle yani mantığınla yüzleşmek.Yanlış olan duygular mutlaka bir gün biter.Saf ve duru sevginin yanlışı yoktur.Hem kendin olmaya izin verir hem de seninle biz olur.Diğer türlü biz olmaya çalışırken bencilleşir insan.Hep onun olsun ister ,doğru tarafı bu olsun ister ilişkinin.Başından bellidir biteceği aslında.Peki  o zaman neden  böyle bir fırtınanın içine sokarız kendimizi.Sevgisiz kalmıştır yüreğiniz,onun aşkı bir başka yarayı iyileştirmiştir.O anda yanlışı sorgulamaz insan.İçimiz her daim güneşli.Oysa kış güneşidir yaşanan, gelip, geçici, arkası gök gürültülü  kış yağmuru ,gözyaşlarımızın karıştığı.......
    
   
Deniz Kızı....





3 Kasım 2015 Salı

  


Herşeyin Bir Sebebi Var......


     Hayatınızdaki hiç bir şey tesadüf değil.Tam da olması gerektiği gibi.Her şeyin olma sebebi var.Bu olay sizin için kötü, rahatsızlık verici olsa da, olması gerektiği gibi gelişiyor.Hayatında dengeyi oturtman için bir uyarı olarak gör bunları.Eğer böyle devam edersen sonucu bundan daha acı olacak diyor sana.Bugün benim için öyle bir deneyim.Yapmak istemediğin halde bir şeyleri yapmaya kalktığında Allah senin içini okuyor ve senin için hayırlı olanı sen biliyorsun ama yapmıyorsun deyip onu gözünün tam içine sokuyor.
   Özellikle niye hayatınıza girdiğini anlayamadığınız bazı insanlar vardır.O insanlar sizi yorar ve üzer.Nedenini ne çok sorguladım bunun.Düşündüm o insandan ne öğrendim ilişkim dışında.Onun zevkinden bana geçen bir müzik, bir kitap,bir başka insan var  en başta güzel olan bir sevgi var ,dedim .Sadece kötüleri görürseniz sebebini anlayamıyorsunuz.Ama o insan size güzellikleri ile birlikte geliyor ve önce size hayatınıza girme amacını gösteriyor.Sonrası hüzün ve acı bile olsa o sizin hayatınızın dersi.Bunları tabi ki insan yaşayarak öğreniyor.Yaşınız geçtikçe daha çok biliyorsunuz.Hayatınızda olması gerekenler var.Olması gerekenler yaşanıyor.Sorgularken iyi düşünün kötülük ve iyilik sadece sizin eliniz de.Aynı hatayı tekrar yaparsanız kayıplarının daha büyük olacağını unutmayın.Vazgeçemediklerimiz, hatalarımız olabilir....


Deniz Kızı


     

19 Ekim 2015 Pazartesi

Tamahkarım.....

Şu içimde  köpüklenen gün görmemiş sevdayı suçmuş gibi unuttum ben..Bulamadım yüreğimin yolunu..

Hiç yaşanmamış gibi...Hiç hissetmemişim gibi..Rüya gibi..

Sadece gecenin bir vakti çıkardım sandığımdan..sevdim..okşadım..bugün gibi..Sabaha unutacağımı bile bile..Gözümdeki yaşlar akmakla akmamak arasında...uykular haram..Yüzümde maskelenmiş gülüşler..Sahte hayatlar yaşıyoruz..Gerçekten korkarak..Kim ne kadar cesur ki bu hayatta..ben olayım...

Ben sana tamah ettim...yanlış yaptım..Bile bile...Seve seve...

Aykızı...


15 Ekim 2015 Perşembe

       





Deniz ve ben


     Herkes yanındadır o zor  gününde.En uzaktaki arkadaşın ,uzun zamandır seninle konuşamayan herkes yanındadır ama senin gözlerin bir tek kişiyi arar sana aşık olanı.Nerededir yanında olmayan.En çok koyan onun aramamasıdır.Herkes sana destek verir sakinleştirici bir şeyler söyler.Onun ağzından çıkan sözler gibi değildir.Kızarsın ona benim yanımda değilse bana sevgisi bu kadar mı diye.Bitmiştir sevgisi sen kabul etmezsin belki de.Sen gerçekten hassas döneminde iken  böyle yapan seni sevmiş midir hiç.O kadar çok soru sorarsın ki kendine.Bütün  soruların cevabı aynı yere çıkınca isyan edersin onu sevdiğin her güne.
       Böyle zamanlarda bana en iyi gelen benimle konuşan iyot ve İzmir kokan Deniz.Gittim bugün denize anlattım  derdimi aşkıma anlatır gibi.Herkes yanımda bir tek o yok dedim.Sustu ve kendinden bir avuç tuzlu su verdi elime.Tıpkı şarkıdaki biterse göz yaşını al dedi doldur tekrar yerine.Ağladım bende.Sessiz, bütün sıkıntılarımı senin dalgaların götürsün dedim.Senin sıkıntılarını bitirecek yine sensin dedi.Kalk ve seni sevenin yanında ol seni sevmeyenin değil.Beni sevmedi mi hiç dedim.Nerede şimdi bana söyle dedi.Sessiz kaldım yanındayım diyen yoktu. 
        Yalan mıydı her şey.Bu kadar kolay mıydı söyle sevdiğim seni kimler aldı.......


   Deniz Kızı

11 Ekim 2015 Pazar

Biz eskiden.....






       Ben küçük  bir çocukken, evin bir kızı iken o kadar değerliydim ki halam, amcam, babam henüz ölmemiş ailenin en küçüğü ben.Ne kadar severlerdi beni.Hepsi sarıp sarmalardı en küçük  ağlamamda.Zamanında ne çoktuk.Simdi ise yanımda kalanlar az ,değerimiz kaybettiklerimizin yanındaki kadar değil.Mutluluk sadece anlardan ibaret, geniş  zamanlı değil. 
    Bugün içtiğim iki kadeh rakı da aklıma gelenler. Zor günlerdeyim, ülkem gibi yalnız hissediyorum bu aralar kendimi.Çocukluğumuzun saf ve katıksız sevgilerini arar oldum.Gözümdeki yaşlar istemsiz akıyor artık. Türkiye'de ülkemde kan aktıkça benim içimde de bir şeyler kanıyor. Zamanının da yok muydu bu kan vardı.Ama bu kadarı görülmedi eskilerde bile.Çocukluğuna özlem ,güzel ülkeme özlem ,barışa özlem.Özlemler bitmez bizde......


DenizKızı

8 Ekim 2015 Perşembe





Senden bahsetmem...






   Senden bahsetmem lazım.Bu şarkıyı dinleyince sen geldin aklıma.Anlatamadığım kendime sakladığım, oysa seni herkese anlatmak isterdim.Bizim aşkımızı herkesin bilmesini isterdim.Seni anlatmak isterdim,yaşadığın her şeyi.Kendini neden sakladığını, neden insanlardan kaçtığını, aslında küçük  yaralı bir çocuğu göstermemek için nasıl çabaladığını anladığımı.O yüzden  sana hiç kızamadığım ve bırakamadığımı.Benim  de yaralı bir çocuk olduğumu  senin gibi saklanmak yerine insansız yapamadığımı ve ama çoğu zaman yazarak kendimi anlattığımı.Yaprak rengi gözlerini bana bakışlarını bazen güzel sözlerini.Benim gibi söyleyemezsen de beni sevdiğinden araya ayrılık girse de bitmeyen tutkudan.Senden ve benden  bahsetmem lazım ama yapamam.Seni kaybedeceğimi bilirim çünkü.Yazarım seni ,kimse sen olduğunu bilmez ben olduğumu bilmez.Elimden sadece bu gelir sevgili.Sadece seni yazmak ,o kadar uzaksın ki çünkü.......

Deniz Kızı


.




Yetmez bazen hiç bir şey


   Yanındayım kelimesi yetmez.Uzakta olsa da sevdiğine sesini dinletmek, sesini duymak istersin.Yazmak yetmez ,mesaj yetmez göremezsin görmek istesen de.Bilirsin yanında olmak ister.Aranızdaki uzaklığı de bilirsin.Ama yine de yetmez bazen insana.Yalnızlık girmiştir koynuna özlem girmiştir yüreğine iyi değilsindir.O yüzden yetmez bazen yanındayım zaten ,kelimesi.Çünkü sen o an yanında istersin gelemeyeceğini bile bile.Sussun sana sarılsın istersin söyleyeceği ne kadar saçma ne kadar basit bir şey olsa da sesini duymak istersin.Yüreğim yangın yeri iken yetmiyor işte sevdiğim, yanındayım yazman yetmiyor , hiç bir şeyi değil sadece sen ol istiyorum yanımda.Bu uzaklık bu uçurumlar çok zor sevdiğim.Ne yaparsam olmuyor yüzümdeki gülücükler bir gül gibi soluyor sahte olduğu için.Seninle gülümsemek istiyorum ama olmuyor canım.......

Deniz Kızı

6 Ekim 2015 Salı

Kalan mı ,Giden mi..?

Terk eden hep haklıdır kendince.."Senin iyiliğin için" der.."Sen hayatına devam edesin diye..Bensiz..Daha iyi olacaksın..Bu sana iyi gelecek.."
Senin yerine düşünür...Sen bilmesin tabii kendine iyi geleni..Sen bilmezsin ona hissettiklerini..Sen bilmezsin  geceler boyu özlediğini..Sen bilmezsin içinin nasıl titrediğini..Sen hiç bir şeyi bilmezsin...Sadece o bilir..Senin içindir terkedişi...Senin içindir vazgecişi..korkması..

İçinden avazın çıktığı kadar bağırmak istersin ardından..Giden ayak izlerini gördüğünde..,

"Sen nereden bileceksin,sensizliğin yokluğunun canımı ne kadar acıttığını.."

Sana kalan ise aklındaki gözleri,kulağındaki sesidir..Onlar seni hiç terketmez,sahibi  gitse de....

Ay Kızı

5 Ekim 2015 Pazartesi

    





AŞK...


    Günlüğüme yazmışım, 18 yaşında ,Julien Green Çılgın Kız Kitabından bir alıntı:Sevdaya tutulmuş bir kadın büyülenmiş gibidir.Artık ne irade kalmıştır ne de düşünce.Kendisini canlandıran şeyden ayrı düştüğü zaman ruhi bir uyuşukluğa gömülür.Hayatına  hakim olan tek duygu ızdırabından ve yalnızlığından başka bir şey değildir.
   İlk aşkıma yazmışım bu paragrafı.O yaşımda yaşadığım aşkın acısının da olduğunun farkındayım.Sonu güzel bitmese de ayrılık ile bitse de yaşadığın ilk aşk her zaman çok özeldir.Hayatına daha sonra giren insanları genelde hep onun bir özelliğini ararsın.Belki de en saf ve temiz olan olduğu içindir seneler geçse de başkaları olsa da hayatlarda unutulmayandır.
     Aşk herkesin yaşaması gereken birşey ama sanırım acıya dönmemesi için bu duygunun sevgi ve saygıya dönüşmesi gerekiyor.Çünkü insan Aşk ta bencil sadece benimsin diyor aidatlık çok fazla ve kendini daha çok düşünüyor.Bunu çoğu zaman istemdışı yapıyor.Oysa sevgi de senin ayrı bir kişilik olduğunun farkında ve önce seni düşünüyor.Sana o kadar çok değer duyuyor ki,kaybetme korkusu olmadan sonsuz bir güven duygusu ile bağlanıyor.
   Aşk da mantık yok sadece duygu.Mantık olmayınca insan hata üstüne hata yapıyor ve sonunda sevgiye dönüşmez ise bu kavurucu duygu hüzünlü bitiyor.Bütün Aşk hikayeleri gibi birbirine kavuşamayan iki aşık oluyorsunuz.İkiniz de ayrı yerlerde ayrı insanlarla.........


Deniz Kızı

1 Ekim 2015 Perşembe

Ateş gözlüm...

Önce ateş gibi sardın beni..Bakışlarında gözlerinde gördüm ben ateşi..öyle  bakakaldım gözlerine dakikalarca..
"bana bak" demiştin..sadece bana...o an birşey koptu zaten içimde..,
sonrası o kadar hızlıydı ki..Koyuverdim kendimi..Sürüklendim..sürüklendim rüzgarınla..Rüya gibiydi..gündüzlerimin ,gecelerimin ,sabahlarımın bir nedeni vardı artık "sen"...
Her şey "sen"di benim için..sesini duyunca,ismini okuyunca,ekrandaki fotoğrafını görünce ..hayat duruyordu benim için..Her şeye vardım senle...ta ki...sen "yapamıyorum" diyene kadar.."anla beni"..
iki cümle yetmişti özetlemeye..
Her şeye varım dediğim.."balım" diyen sevdiğim...gitmeyi seçmişti..hemde her şeyi silip,yasaklayarak..En kötüsü de buydu..."Hayatımsın..""gözlerine bakınca içimi titretensin" diyen adam...yitip gitmeyi ,kaybolmayı seçmişti..beni öylece bırakarak..benle beni bırakıp...
Anlamak istemiyorum..Anlayamam..Bu kadar basit ,bu kadar kolay olamazdı sırtını dönüp  gitmek..
"Ben bu kadar basit yaşamadım ki senle yaşadıklarımı" demek isterdim..
ama o çoktan...gitmişti benden...
duymadı...

Ay kızı

29 Eylül 2015 Salı





Gerçek Sevgi....



    Kim beni daha çok seviyor?Sevginin ölçüsü nedir?Sevgi nedir benim  için?Hep sorarım bu soruları kendime.Bu aralar daha çok sorar oldum.Sevginin ölçüsü veya karşılığı yok benim için. Ben sevdiğim insana ki bu insan sevgili, arkadaş ,dost,çocuk, eş kim olursa , yaptığım bütün her şeyi, karşılığını istemeden ve gönlümden geçerek  yapıyorum.Ama gerçek sevginin zor bulunduğu bu zamanlarda insanlar için hep karşılığı olmalı ,verilen her şeyin.Bu yüzden çoğu zaman zarar görüyorum.
    Sanırım en çok kendimizi unuttuğumuz zaman zarar görüyoruz.Tabii ki sevdiğimizi düşüneceğiz her açıdan ama önceliğimiz kendimiz olmadığında değerimiz düşüyor kim olursa olsun.Onun karşısında güçsüz oluyorsun ya da ona hep muhtaç.Hele ki bir insanı sevmeye başladığınızdan itibaren kaybetme korkunuz olursa bu güven eksikliğine sebep oluyor ki onu sonunda kaybediyorsunuz.
     Güven ,önce kendine  sonra sevdiğine duyacağın saygı ve sonunda karşılık istemeden verdiğin sevgi.İşte bunun sonunda gerçek sevgiye ulaşacaksın.
    Gerçek sevgileri yaşadım ve yaşıyorum.Ama benim kendim olmamdan lütfen vazgeçmemi beklemesin kimse.Ben de sevdiğimden bunu beklemem.Kimse kimseyi değiştiremez.Maskelerini taktığın insanları sevemezsin....
    Maskesiz gerçek sevgiler hepinize

    Deniz Kızı....


  

25 Eylül 2015 Cuma

Bayram...

    






     Benim için bayram eski anılarda  kalan mutlu günler.  Üç gün önceden alınan koyun bahçeli evimizin çam ağacına bağlanır özenle beslenirdi. Babam köyünün özlemini böyle giderdiğini söylerdi.Kesim esnasında ağlar ,aklına gurbette ki oğlu gelirdi.Bütün kurban edilen koyunlar oğluydu sanki.Sofralar açılırdı, hemen ocağı konulan etler için. Biri toplanır öteki açılırdı sofraların. Misafir eksik olmazdı bayramın son gününe kadar evimizden.Biz de hep bayramın sonrasında yapardık.
   Annem dikerdi bayram elbisesini.Bayramdan bayrama dikilen elbise alınan ayakkabı çok kıymetliydi benim için.Yatağın yanına koyardım ben de onları.Babam misafirden fırsat bulduğu ilk anda bayram yerine at ve fayton bindirmeye götürürdü. 
   Bayramın amacı babam için  küsleri barıştırmak,uzaklıktan dolayı ayrı düşenlerin buluşması ,ailenin bir araya gelmesi,benim için ise kırmızı ayakkabıydı dönen etek horoz  şekeri idi o zamanlar.Duygularımız temizdi.Paylaşırdık bayram harçlıklarını şeker ve top  almak için.Henüz kirletilmemiş zamanlardı onlar.Şimdi ise tatil sadece.Çünkü para herkesi esir almış.Unutmuş özel günleri.Yaşamak için çalışıyorum diyor ama yaşıyor mu gerçekten....
 Ben hüzünlüyüm şimdi ki bayram zamanlarında.Babam yok....Her şey kirletilmiş sevgiler gerçek değil kuru bir mesaj ile kutlanıyor bayramlar.
   Babamı geri getiremem belki ama o eski günleri umutla beklerim yine de. Belki tekrar yaşarız......

Deniz Kızı








22 Eylül 2015 Salı

    





Sonbahar...




   Sonbahar kapılarını çaldı bugün.Kendisi gibi hüzünlü bir gün.Güneş bulutların arkasına saklandı.Benim için sonbahar nedense hep ayrılıkları hatırlatıyor.İçimdeki ateş, güneş ile birlikte sönüyor sanki.yerini başka bir şeye bırakıyor, köze.Bu benim daha çok canımı yakıyor.Henüz sönmemiş hatta hiç sönmeyecek bir ateş.Hep eskide kalan mutsuz tatsız günler geliyor böyle karanlık havalarda.Özlem o kadar derin ki ,kanatıyor yüreğimi.Ne kadar üzülmüş olsam da benimdi o anılar ve özeldi diyorum kendime.Özlüyorum biliyorum çünkü o karanlık günlerin öncesi mutluluktu ,gerçek mutluluk, gerçek sevda ve gerçek ben vardım.Sonra umudum olmalı diyorum, şimdikinin karanlığının sonrası da aydınlık, hep karanlıkta kalamazsın ya.Elbette bir gün yine doğacak o güneş

   Sonbaharda olsa ,bu sefer gitme ,gel yanıma, birlikte hep güneşin doğuşunu seyredelim....
  Deniz Kızı



21 Eylül 2015 Pazartesi

 





İçimdesin....


   Bedenen yanımda olmasa da bir  yerlere giderken insan sevdiğini de yanında götürüyor.Yanında başka birileri olsa da onunla geziyor gibi.Gezdiği her yerde onunla ilgili bir anıyı hatırlıyor.Gezdiğim yerlerde onu, sevdiğimi hatırlatan şey ,DENİZ.O iyot kokusunu içime çektiğimde yanımda gibi oluyor.Hele ki o tuzlu su ile buluştuğumda sadece ikimizin olduğu bir dünya oluyor.Huzur doluyor o zaman içim işte.Anlatıyorum her şeyi denizle birlikte sevdiğime seninle daha güzel ve özel buraları iyi ki varsın yanımda .Kalbimin içinde varlığın ,dokunamazsam da sana, göremesem de seni ,benimle berabersin.Sen de hissediyor musun ?

Deniz Kızı

19 Eylül 2015 Cumartesi

Sabah gülümseterek uyandıranım....

Aylardıır belkide yıllardır ilk defa huzurlu uyanıyorum sabahları.. Zaten uyumakta istemiyorum geceleri.. İçimde bir kıpırtı.. Pıt pıt atıyor.. Hani olurya yağmur damlalaırı düşer suya önce bir ' pıt' .. Sonra dalga dalga yayılır.. Onun gibi.. İlk defa belkide kendinden önce beni düşündü biri.. "Üzülmeni istemiyorum "dedi..Ama içten , doğru sebeplerle..Ben hep başkalarını düşünüp mutlu olmak için okdar çok şey yapmışım ki , bile bile,her defasında yanlış olduğunu..Hep onlar mutlu olsun.. Karşılıgında sadece sevilmekti isteğim.. Onu bile korktular vermekten.. Hissettirmekten.. Ben yinede bekledim .. Ta ki... Yoldaki izlerin beni götürdüğü değerimin olmadığı yere varana kadar...

Şimdi mi ?belkide ilk defa sabah düşünerek ,aranıyorum.. Birinin aklındayım, değer verilliyorum, içime sıcacık birşey akıyor.. İçimi ısıtan.. Biliyorum ki biryerde ne yaparsa yapsın kimlerle olursa olsun aklında olduğum biri var...
En güzeli de sabah kalktığımda ben onu düşünürken ,beni düşündüğüne inandığım sevdaya hazır olduğum birinin olduğunu bilmek... 
Tam unutmuş kaybetmişken umudumu, sevgiye tekrar sarıldım ben.. Varlığını hissettim..
hala umut var.. Sevmeyi ve sevilmeyi bilen birinin hayatınızda olması dileklerimle...

"Balın" Ay kızı
....

Sevgi nedir...







Sevgi nedir?...


     Hep birisi fazla sever. Diğeri onun karşında mahcup, kendinden utanıp benim de onu sevmem lazım diye düşünürken kendine ne yaptığının farkında mıdır ?Eşit sevmek var mıdır ya da birbirinin sevgisini ölçmeden hesapsızca ? Hangisi doğru ,insan kendini hep sorgulamalı mı seviyor muyum ya da seviyor mu diye ya da doğal bir şekilde yaşamak mı? Doğal, sınırsız, özgür, hesapsız. Hangimiz yaşıyoruz böyle bir ilişkiyi? Olamaz mı?  Vardır bir yerlerde belki küçük prens gibi buluruz öyle bir yer....
Deniz Kızı....

16 Eylül 2015 Çarşamba


      

Yeni Bir Hayat...


      Yeni bir hayata başlamak her şeye sil baştan başlamak zor gelir insana.Bu yüzden sevmediği bir işe gider, istemediği bir ilişkinin içinde kıvranır,arkadaşlarına kırgındır devam eder.Aslında hayatını daha da zorlaştırdığının farkında değildir.Kendisi için değildir yaşadığı yaşam.Yaşayan da kendisi değildir.Bu yüzden ağır gelir gün geçtikçe.Kendisine kızgın olduğunun farkında olmadan çevresindekilerden alır sinirini.Kapanda hisseder kendisini.
     Oysa ilk başta zor olsa da yeni bir başlangıç hep iyi gelir insana.Tabii ki bu yeni başlangıcı kendisi istediği için yapacaktır.Çevresindekilerin tepkisine aldırmadan özgürce karar vererek.Onu bekleyen yenilikler de onu üzecektir, kıracaktır, belki mutsuz edecektir.Ama risk almadan kendi kararını nasıl verir insan.Başkaları için değil kendin için yaşadığın üzüntü bile insana o kadar ağır gelmez bence.
    Çoğunluğumuz kaybetme korkusu ile yeniliklere adım atamıyoruz.O adımı atmazsan inan bana daha çok kaybediyorsun.
     Ben yeni bir adım attım kaybetmekten korkmadan hadi sen de bir adım at inan şimdikinden daha iyi olacak her şey.....

Denizkızı..

9 Eylül 2015 Çarşamba





ÖZGÜRLÜK...

    Özgürlük benim için kıymetli.Çünkü benim gerçek ben olmam için özgür olmam lazım.Ama nereye kadar.Aileden başlayarak hep birilerine ve bazı kurallara bağımlıyız hepimiz de.Bu yüzden hep bir iç sıkıntısı var.Kurallara ve insanlara uymak zorunda kalmak özgür ruhumuza çoğu zaman ters geliyor.Hayal kurmak ,özgürlüğümüzün en güzel saatleri.Kurduğun hayallere kimse karışamıyor, istediğin şeyi yap kimse seni kınamıyor.Hayallerinin bitmesi içindeki çocuğun öldüğünü gösterir .Ve sen içindeki çocuğu kaybedersen hayaller olmadığı için mutsuz depresif yaşama isteği duymayan biri oluyorsun.Çağımızda maalesef içindeki çocuğu kaybeden sadece kendine değil çevresindeki insanlara da zarar veren bir çok insan var.Savaş, terörizm,cinayetler ve daha bir çok kötülük içindeki çocuğu unutanların eseri.
   Hayallerinizi ve içindeki çocuğu insanlara karşı savunun.Onları koruyun herkesten.Ancak o zaman özgürlük ,beraberinde gelen iyilik ve güzellikler olur.

Denizkızı



25 Ağustos 2015 Salı

 


ARAF....



   Ne zordur insanın arafta kalması.Mantığın ve kalbin arasında kalmak en büyük araf.Tıpkı sözcük anlamı gibi cennet ile cehennem arasında kalırsın.Canının yanacağını bile bile cehenneme gitmek istersin kalbine söz dinletemezsin.Oysa hayat senin elinde ve gerçekten kısa.Yaşanılması gereken en güzel günleri cehenneme çeviren sensin yine.
     Bir kitap da okudum ve laf çok hoşuma gitti."Mantığın olmadığı yerde anlam,anlamın olmadığı yerde ise duygu kalmaz."Biz mantığımızı kaybettiğimizde duygularımızı yitiriyoruz aslında.Kalbimi dinledim cümlesi de yalan oluyor bu durumda.Ben araftan çıkmak  ve artık mantığımı dinlemek istiyorum,yoksa ben denizkızı olmaktan uzaklaşacağım.
Deniz Kızı



22 Ağustos 2015 Cumartesi

Son kare...

Bir Agustos gecesi ,saat 23 ,yer şehrin karşısı..Bir beyaz araba.Plakası tanıdık.Işıklı apratmanların önüne parkedilmiş daha yeni.Bir yeşil elbiseli kadın.Çökmüş banka.kalakalmış,elinde telefonu ,zaman durmuş sanki.. 2 aydır süren çırpınışların sonu.. Gözünde etraftan sakladığı gözyaşları..Artık şüphelerin yerini gerçekler almış...Bir bıçak ,kalbine saplanmış ,sapında tanıdık parmaklar.. Çevirdikçe çeviriyor içinde..daha derine..daha kanlı ,daha kırmızı.. Tüm kan hücum etmiş kalbine vücudundaki.. Sıcak havaya rağmen titriyor... Yıllarca önce aşkla, tutkuyla ,güvenle ,sadakatle, herşeyi geride bırakarak başladığı hikayenin son karesi bu....
Aykızı


Dokunuşlar yabancı kaldı artık...

Parmakları aklıma düştü birden.. Beni seven, dokunan... Şimdi başka tene dokunan parmakları.. Dokunduğunda içimi titreten..sonra elleri,elleri tutan elleri.. Tuttuğunda içime sıcak bir şey akardı, sımsıcak ısıtan..şimdi başka  tenlerde gezinen elleri... Sonra dudakları aklıma düştü... İnce konuşurken garip birşekilde kıvrılan, güldüğünde dokunmak istediğim dudakları,,beni gördüğünde öpen, vedalaşırken küçük öpücükler dokunduran şimdi başkasının olan dudakları... En sonda gözleri düştü aklıma... Kaybolmak istediğim..baktığında içimde hissetiğim derinlikteki gözleri...şimdi başkasına bakan başkasını ısıtan gözler..birde yanağını avucumun içine aldığımda, ellerimin sıcaklığını hissedip,gözlerini kapatıp, hafif yana yatırması başını.. 
Şimdi benle değil hiçbiri.. Başka tenlerde arıyor mutluluğu,,,
Ay kızı

Işıksızım...

Tünellerde kayboldum.bir sızıntı oldu ışık gözümün önünde.bir umut yürüdüm ,yürüdüm.bir duvara çarptım kalbimi.sağıma döndüm aynı buz gibi soğuk duvar.soluma döndüm aynı.dokundum parmaklarımla,kupkuru hissiz taş yığını. Gözümü daha çok açtım ne görürüm diye.sadece siyah.
Ben siyahlarda kaybolmuşum.ışığımı kaybetmişim...bir umuda bağlanmışım,rüyalar görmüşüm.gerçeği kaçırmışım...
Ay kızı

10 Ağustos 2015 Pazartesi

İlgi beklentisi....

Seninle birileri ilgilensin istersin hep insanoğlunun genetiginde var bu.Doğar doğmaz  başlıyor ilgi isteği.Sadece yaşamsal ihtiyaçlar için değil esas ilgilensinler diye ağlar insan bebekliğin de.Çocukluğumuz da yere düşüp dizimizi kanattığımızda acıyan yer dizimiz değil kalbimizdir.İlgi beklediğimiz için ağlarız annemize. İlk sevgiliniz olduğunda hep bizi sevsin isteriz bize ilgi göstersin, gençliğimizin toyluğu ile.Sonra evlenir eşimizden bekleriz. İlgi sevdiğini göstermektir bizim için. Yanındayım demektir, senin hissetiğin bütün duyguları onun da hissetmesidir.İlginin sözlerle olanından çok dokunarak olanı  bizde etkilidir.Sarılmak,  elini tutmak, öpmek  saçların okşanması o an herhangi  bir kelimeden daha etkilidir insan için. Sözler uçar ama dokunuşlar  kalıcıdır.O dokunuşlarda beş duyumuzu da kullanırız.Beynimiz ve Kalbimiz o dokunuşları kazımıştır belleğine.Sevginin adeta temel taşıdır.
İlginiz bol  olsun....
Deniz Kızı. ...  

9 Ağustos 2015 Pazar

Sessizliği Dinlemek...


Ben sık sık yaparım...size söylenmeyenleri , söylenmek isteyip, söylenemeyenleri duyarsınız, o sese dönüşmemiş kelimelerde..havada asılı kalan, ses olamamış kelimeler.. Neler anlatır neler..bazen sevgiyi, bazen pişmanlığı, bazen bir itirafı.. En kıymetlisidir aslında..dudaktan çıkmaz belki ama yürekten çıkıp dudaga kadar gelip yutkunulan kelimeler , duygulardır onlar,,,süslenmemiş, sansürlenmemiş..yalın sade içten.. Belkide bize lazım olan odur.. Kandırılmamış duygular.. Sessizliği dinleyin , söyleneni değil...gerçek orda...

Ay kızı

5 Ağustos 2015 Çarşamba

        



Yara....


     Yalnızlık duygusu ile doğar insan .Anne karnından göbek kordonu kesilip çıkarıldığı gün bağları koptuğu için kendini hep yalnız ve terk edilmiş hisseder.Bazı insanlarda bu güven eksikliğine sebep olur.Annesi onu ayırmıştır kendinden bu yüzden bütün insanların ona aynı şeyi yapacağını düşünüp zor bağlanır bir insana  ve zor sever.Çok sevse de göstermek istemez sevgisini.Bu yüzden hep kendilerini mutsuz ve yalnız hissederler.Kimi de korkar insanlardan annesi gibi bırakacağından .Çok bağlanır onlara, çok sever bu yüzden.Kimi zamanda kendinden vazgeçer onun için.Her türlü riski alır hayatını bile.Onlar da yalnız hisseder.Çünkü bu kadar büyük bir sevgi korkutur insanları.Bu iki farklı insan sevgili olduğunda ise, diğeri sevgiden korksa da  onu bırakmak istemez .Kimseden görmediği ,annesinin bile yapmadığı ilgi hoşuna gider.Gelgitler yaşar ve hep daha fazlasını ister ondan.Verici olan da hep verir.Kendini unutuncaya kadar sever.Ama bilir bir yanı bir gün onun gideceğini.O yüzden her anı  sanki ilkmiş gibi yaşar onunla.İlk kez öpüşüyor ,ilk kez sevişiyor,ilk kez sarılıyor gibi.
    Bağlılıktan korkan gider bir gün, ardına bile bakmadan.Geride kalan bilir onun yüreğinin bir parçasının onda kaldığını umutla bekler dönmesini hiç geri dönmese de......
     Giden mi hep yaralıdır ve yarasını başka yaralar açarak iyileştirmeye çalışır.Ama her seferinde daha kötü olur.Yara derindir çünkü iyileşmez.
  Sevgiden korkmadığımız günler olsun.....

   Deniz Kızı

3 Ağustos 2015 Pazartesi



Mavi Egenin Kızları 


Deniz Kızı:Aşk bizi delilikten sonra bizi bilgeliğe de ulaştıracak.
Ay Kızı:Ben farklı bir yerdeyim ,bu söylediklerine karşılık,  daha sert acıtıcı ama gerçek sözlerim olabilirim ,alınma....
Deniz Kızı:İyi şeyler olacak hissediyorum,sadece gönlünü ve ruhunu serbest bırak.
Ay Kızı:İyi de Polyanna, bıraktım onları ben  bulamıyorum.
Deniz Kızı:Buluyorsun canım .Çektiğin her fotoda yazdığın her yazıda var..
Ay Kızı:Belki oralara gömdüm gönlümü aşkımı
Deniz Kızı:Belki de ....Sana değer veren ,güzel bulan, seven insanlar var onların her birindesin.

30 Temmuz 2015 Perşembe

Masal...



Masal.....



      Kadın bazen  kendisini bir masalın içinde bulur.O gün öyle özel görür ki kendini tıpkı masallardaki prensesler gibidir.Ama temkinlidir bir yanı yine.Çünkü bilir Sinderella sihir bozulunca yine külkedisidir.
   Yine de Sinderella olmanın tadını çıkarın bir anlık bile olsa.....
    Deniz Kızı


28 Temmuz 2015 Salı




O An....


Sadece o ana ait olmak ,zamanın durmasını istemek ,bir mucizenin gerçekleşmesini istemektir.Özellikle onun yanında olduğun zaman bu mucize gerçekleşsin diye dua edersin.Gözlerin gözleri ile buluştuğunda orada kendini onun gözüyle gördüğünde, zaman dursun ve hep sen orada kal.Etrafındaki bütün her şey dursun sadece ikinizin nefesi ve ışıltısı olsun o an.Onun sen, senin o olması ,  kimselerin fark etmediği saf sevginin içinde kaybolma isteği.
     Ama bu hayat karmaşığında çirkinlikler içinde kayboluyor sevgiler  tükeniyor,tüketiyoruz.Mucize aslında elimizdeyken kaybediyoruz onu.Çünkü inanç ve umutlarımızı yıkan yaralar var içimiz de; o kadar derin ki zamana ait olmayı bile beceremiyoruz.
    Ben artık o ana ait olmayı ve mucizeyi gerçekleştirmeyi istiyorum, deli yeşil ormanlarda kaybolmak ve BİZ olmak.....
Denizkızı....

Kimsenin izi kalsın istemezsin bazen...

Kimsenin izi kalsın istemezsin bazen..Çünkü anıları taşıyacak gücün bile olmaz.Giden onları da götürsün dersin...

Herşey geçecek de ..yenileri gelene kadar ..biliyorum zor..bana da zor geliyor..hep böyle kırgın ve eksik kalacakmışım gibi...

Oysa acı da mutluluk da geçerken uğruyor..ne kaldı geçmişteki mutluluklarından ve acılarından...

Ay kızı

..

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Maske...

    Sizin hiç bir insanın karşısında, kendinizi sanki annenizin karnında çıkmış gibi bir çıplaklıkta hissettiğiniz oldu mu?Bütün maskelerinizi çıkarttınız mı hiç başka birisine ,tamamen gece olduğu gibi kendiniz oldunuz mu?Ben bunu yaptım sanki kör oldum ve çözüldüm karşısında tamamen ben olarak yeniden doğdum.Kolay olmadı maskeleri çıkartmak,hele ki masumiyet maskemi çıkartmak.Bütün günahlarımı sıraladım ardı ardına ben buyum dedim.Beni bırakır gider, üzülür benden nefret eder diye düşünmedim.Çünkü beni esas böyle sevecek bir insan vardı karşımda.Güvendim sonuna kadar da güveneceğim.Onun daha maskelerinin hepsi inmedi bir maskesi daha var.Ve onu çıkartmaktan korkuyor.Çünkü bir çoğumuz gibi kendini güçsüz hissedeceğini düşünüyor benim karşımda.Bilmiyor ki daha güçlenecek.Tıpkı bir tohumun doğuşu gibi toprağını silkeleyip uyanacak yeryüzüne.
    Azra Kohen'ın üçlü seri kitabının sonuncusunu okuyorum.Pi kitabı.Orada da anlatıyor.Kendimiz olmak ve maskelerimizi masanın üstüne bıraktığımız birisinin olması.
    Hadi şimdi yapın en sevdiğinize anlatın size dair bütün zayıflıkları günahları kötülükleri.İçinizi temizleyin arının anlattıkça ana rahminden çıkmışcasına tertemiz olun.......
Denizkızı.....

16 Temmuz 2015 Perşembe

Eski Bayramların Tadı. ..




Özlem......



      Çocukluğumda ki bayramları özlüyorum. Çünkü o bayramlar saf ve temizdi.Sadece bayramdan bayrama annemin diktiği o güzel elbise ve kırmızı ayakkabılar. Kendimi bayramda Sinderella'ya benzetirdim. Maddi zorlukların olduğu ama manevi değerlere önem verilen yıllardı o yıllar...
   Bayram yerleri kurulurdu, faytonların atların binildiği, elle çevrilen dönen salıncakların olduğu macun pamuk şekeri satılan. 
    Bayram sabahı benden mutlusu olmazdı.Babamın elinden tutup Bayram yerine götürdüğü,babamın olduğu bayramlardı. 
     Şimdi benim için bayramların eski anlamı kalmadı.Çünķü bir kızın babası öldüyse  içindeki bayramlarda bitiyor.Sadece geçmişin güzel anıları kalıyor.
Deniz Kızı

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Birini hayatınız boyunca sevmek mümkün mü?


     
    Birini hayatınız boyunca sevmek mümkün mü? 


sabah gözünüzü açar açmaz onu düşünürsünüz..
her duyduğunuz söz anlamsız da olsa ondan anılar getirir size..
her dokunduğunuz eşyada izi vardır..
her fotoğrafta onla geçirdiğiniz ama geçip giden zaman..
silmek istedikçe aklınıza gönlünüze daha çok kazımır..
kilometrelerce uzağada gitseniz  yan koltuğa bir bakarsınız..o ve onla yaşadıklarınızla yanı
başınızda..
Başkaları girsin hayatıma unuturum dersiniz..kandırısınız kendinizi..
Ondan sonrası bir boşluktur..
Zamanla dersiniz....Yok öyle birşey..Zaman özlemiyle beraber gelir size..
Kokusunu, sesini,ellerini,sarılışını,her detayıda dahada net hatırlatır size..

Ne akıl,ne de evren unutur....
Siz sadece yaşamaya çalışırsınız onsuz..Yaşananların tekrarı olmayacağını bile bile..yinede beklersiniz...
Çünkü beklemekde aşkın devamıdır..
Onu günlerce yıllarca görmesenizde...sevmeye devam edersiniz...
O gitsede...Hiç bitmez sizde..
Evet ..Birini hayatınız boyunca sevmek mümkün...
Çünkü;  o , sizin duygularınızın, benliğinizin,anılarınızın,umutlarınızın bir parçasıdır..
Ay kızı

14 Temmuz 2015 Salı

     


Ben olmak....


     Bazen  çaresiz kalırsın.Elinden hiçbir şey gelmez.Her şey üst üste gelmiştir.Sanki kader hepsinin aynı zamanda  olmasını ister gibi.Yüreğine bir sıkıntı saplanır.Ne yapsan gitmeyen bir sıkıntı ,dostunu ararsın.Çaresizdir o da senin karşında çünkü senin umudun olmayınca dostunda umudu yoktur.Ne yapabilir ki başkası senin için kendi kendinin ilacı olmayınca kimse sana yardım edemiyor.Suyun hep boş tarafını gördüğün zamanlar kendini şöyle bir silkeleyip umut kapısını aralamak yine senin elinde. Kendine değer verirsen geçecek her şey.
      Bizi en başta üzen sevdiklerimiz.Onların bizi daha çok sevmesini ve hep ilgi göstermesini istiyoruz.Peki biz kendimizi seviyor muyuz?İşte bizlerin problemi bu.Bir başkasını severken kendimizi sevmeyi unutuyoruz.Sonra da hayal kırıklığına uğruyoruz.Çünkü onlar olmadan bir ben olamıyoruz.Oysa klişe bir laf ama yalnız doğduk, yalnız öleceğiz.Bir dostum demişti bana birbirimizi ne kadar seversek sevelim yalnızlık ömür boyu.Mutluluğumuz kendi elimizde yani,başkasından beklemek o kişiye bu sorumluluğu vermekte bir süre sonra o kişiyi sıkıyor.Dostlar ve sevgili olacak hayatımızda hep.Ama onları severken kendimizi unutmak sadece bizi değil onları da mutsuz edecektir.
       Beni seviyorum her şeyi ile hataları ve çirkinlikleri ile de.....

   Deniz Kızı



12 Temmuz 2015 Pazar

Aret Vartanyan

Gitme Zamanı
  Aret Vartanyan...

   Dün Aret Vartanyan 'ın imza günüydü..Kitapları ve kendi çok özel.İkinci kere imza gününe katıldım.Verdiği pozitif enerji o kadar fazla ki orada ki bütün insanları etkiliyor.Herkesin yüzünde kocaman bir gülümseme,birbirinden yardım isteyenler;benim fotoğrafımı çekersiniz değil mi ben de sizin kini çekeceğim.Ben ilk imza gününden tanıştığım birisi ile hala arkadaşım.Hatta o da vardı.

Areti bu kadar kadının sevme sebebi sanırım bizim ruhumuzu okumasını öğrenmiş.Kadın ruhu değil insan ruhu.Kadın ve erkeği her özelliğini bu kadar iyi anlatan ve kendi hayatından da örnekler verip dürüst davranan insan sevilmeyi de hak ediyordur.
Deniz Kızı


11 Temmuz 2015 Cumartesi

   

Dost

   İnsanın yaşamı boyunca bir sürü arkadaşı olur.Ama gerçekten dost olduğu, asıl önemlisi maskenizi yanında çıkardığınız  kişiler çok fazla değildir.Sizi olduğunuz gibi kabul eden,sizinle ortak konuşacak hatta susacak konular bulan insan.Benim de hayatımda çok özel dostlarım var.O dostlar ki ihtiyacım olan her zaman yanımda, ben ne düşünürsem aklımdan geçen düşünceyi uzakta olsa bile hissedip yanımda olan.Evet bir insanı sevince uzaklık bile önemli değil bence.Bir dostum var benim. Ben kendimi bildim bileli tanıyorum onu ,çok uzun seneler oldu.ne yazık ki o başka bir şehre gitti.Önceleri çok üzülmüştüm.Eskisi gibi olamayacağız yanımda değil artık diye.Belki inanmayacaksınız  ama biz şu anda onunla dostluğumuzun zirvesini yaşıyoruz.Birbirimize duyduğumuz ÖZLEM belki de dedim önceleri bizi bu kadar derin yakınlaştıran.Sonra düşündüm biz artık dostluk aşamasını da geçmişiz kardeş olmuşuz.Bizim için mesafeler engel değil.Gerçekten bir insana değer veriyorsan ve seviyorsan hep yanındasın.

Seni çok seviyorum can dostum Hoş geldin şehrimize 
Deniz Kızı



10 Temmuz 2015 Cuma

Beyaz Yalanlar..

   Bugün Kenan Doğulu'nun şarkısını dinlerken dedim ki ne kadar çok beyaz yalan söyleniyor.O an için verilen küçük bir umut.Tamam,söz birlikte gideriz,sonra söz birlikte yaparız,gittiğine üzülme değmez,aşk diye bir şey yok zaten ve seni bir daha hiç üzmeyeceğim.Gün içinde söylediğimiz üstelikte en sevdiklerimize söylediğimiz yalanlar.Hepsi onlar kırılmasın diye.Peki onlar inanıyor mu biz inanıyor muyuz ?Sadece miş gibi yapıyoruz.Bir dostum demişti miş gibi yaşantı bizim.Ya katlanacağız ya da çok uzaklara gideceğiz......

Deniz Kızı











9 Temmuz 2015 Perşembe

Beklemek....

   Beklemek ne kadar zor.Zamanın çarkları hiç dönmüyor.Hayatımız hep bir şeyleri beklemek ile geçiyor.Ama en zor olanı uzaktaki sevdiğini beklemek.Geliyorum der sana beklersin,dakikalar bir ömür gibi gelir.O saatler geçmek bilmez.Onun yanında iken birbiri ile yarış yapan akrep ve yelkovan ,beklerken kaplumbağa hızında döner.Elin hep telefonda çalmasını beklersin.Çalıp çalmadığını hatta bir arkadaşına test ettirirsin.
   Ve beklediğiniz telefon çalar ben geldim bekliyorum seni der sevdiğin.Görünce onu zaman dursun istersin.Ona gözlerinin içine baktığında iyi ki beklemişim, dersin iyi ki beklemişim....

Deniz Kızı

8 Temmuz 2015 Çarşamba

   




Eksik Yanım


  Bir dostunuzla birliktesiniz o gün hem de yanında çok mutlu olduğunuz.Mutlusunuz ama bir tarafınız durgun, düşünceli.Yerinizde duramıyorsunuz gitmek istiyorsunuz  neresi olduğunu bilmiyorsunuz.Aramıza hoş geldiniz.Sizin de bir yanınız eksik.Ve ne yaparsanız yapın sizi mutlu edecek ;yeniden yalnızlık kabuğuna çekilip hüzne kapılırsınız.Çünkü diğer yarımınız yoktur yanınızda .Özlem vardır hep içinizde , öyle bir duygudur ki o özlem ölümden beter.Eksik yanınıza duyduğunuz özlem.Eksik yanınız kim mi?Sizi tamamlayan insan,sizi olduğu gibi gören gerektiğinde özgür bırakan ama çok seven SEVDİĞİNİZ ,AŞKINIZ.Onu belki buldunuz bir kere ama gitti,ya da hiç öyle biri olmadı hayatınızda hep onu aradınız.Birbirini tamamlayan birileri  var mı bu dünyada bilmiyorum.En büyük aşklar bile birbirine kavuşamazken eksik yanımızı beklemek hayal mi?
     Bunun cevabını da bilmiyorum.Ama ben Hayal Kurmayı çok seviyorum.

    Eksik yanımı tamamlarım elbet bir gün......

Deniz Kızı

7 Temmuz 2015 Salı

Sabaha az kaldı...


Gece...
işte bu saatler ..."ben" olduğum saatler..Gündüzün aydınlığından kaçıp geceye sığınıyorum..
İçimdeki yıkıntıları  göstermemek için, gülümsemek , rol yapmak zorunda değilim şimdi..Dik durmak zorunda değilim dünyaya inat..yıkılmadım ayaktayım nidalarına gerek yok artık..Çünkü bu saatler..Neysem "o" yum..
Akıtabilirim artık içime akan gözyaşlarımı..Acımı çıkarıp ,masaya karşıma oturtup,,Hadi..artık yalnızsın..Kendin ol..Bırak,direnme..Ne yapmak istiyorsun,bağıra  bağıra "neden " diye sormak mı,..yoksa çöküp bir köşeye kafanı kollarının arasına alıp sessizce ağlamak mı...Hadi sabaha az kaldı...Yarın yine alacaksın gece olduğunda vestiyere astığın maskeyi,önce aynalara gülümseyeceksin...sonra dünyaya..
Sabaha az kaldı..
Ay kızı
        Bugün Frida Kahlo'nun doğum günü.Aslında 6 Temmuz da doğan Frida Meksika Devrimin yapıldığı 7 Temmuzu doğum günü ilan etmiş.Frida Kahlo adını ilk 2002  yapımı  hayatının  anlatıldığı bir  filmde duymuştum.Meksikalı bir ressam olan Frida'nın öyküsü beni gerçekten çok etkiledi.
     Altı yaşında geçirdiği çocuk felci sonucu bacağı sakat kalan Frida'yı talihsizlikler peşini bırakmıyor 18 yaşında da geçirdiği kaza sonucu yıllarca hastahaneler ve doktorlardan kurtulamıyor.Çok acılar yaşıyor.Ama o yılmıyor resime sarılıyor.En sevdiği şeye.En iyisi oluyor kısa zamanda
   Ve aşkı da büyük tabii ki bu özel kadının Diego.Diego ile yaşadıkları aşk kendi hayatı gibi fırtınalı ama hep aynı tutku ile devam etmiş.Başkalarını bulmuşlar ama yine birbirlerinin yanına dönmüşler.İkisi de diğerinin zaafına ,yanlışlarına önce kızıp sonra affetmiş.Dillere destan bir aşk hikayesi.Bu kadar zorluklara katlanan Frida aşkın karşısında güçlü olamamış yenik düşmüş her seferinde.
   Biz kadınların ne kadar güçlü olursak olalım en zayıf yanımız aşk.İlk aşk hiç bir zaman unutulmuyor özellikle.Eğer onunla birlikte değilsek hep bir yanımız eksik kalıyor. Frida bacağının bile eksikliğine katlanmış.Ama yüreğindeki eksikliğe dayanamamış Diego' ya geri dönmüş hep.
     Onun sanırım en çok bu yanı etkiledi beni.Bence aşkda da cesaretli davranmış.Her şeyi ile Diego'yu kabul etmiş. Aşk dan ötesi belki de artık onu kaybetmektense bedensel bütün acıları çekmeye razı.Bütün bu karışıklıklar içinde umudunu ve hayat sevincini hiç kaybetmiyor her şeye rağmen.
    Frida iyi ki yaşadın her şeyi iyi ki cesaretliydin
Deniz Kızı



6 Temmuz 2015 Pazartesi

Tepekule Kongre Merkzinde açık hava sinema keyfi yaptık mavi egenin kızları.
"beni unutma..."
ne güzel bir filmdi...
Alzeimer...unutmak..anıları dahi unutmak..seni sen yapan herşeyi..
kendini unutmak..
kim hazır olabilir ki böyle bir son'a....


Bazen...

Bazen....
olmaz ..zorlama...
Belki "O" değildir...
Yada "o "vakit" değildir...

Ay kızı

2 Temmuz 2015 Perşembe

Susmak ;
en iyi cevap falan değildir..
Susmak kabullenmektir.
Çaresizlik tesellisidir,
hazmetmektir,
sineye çekmektir,
yenilmektir..
Kavgalardan,ağlayarak eve dönmektir..
Ne yazarsanız yazın,
sustuktan sonra 'çünkü'lere bir paragraf açamazsınız.
Gece 'keşke' ile yatıp,
sabah 'neyse' ile uyanırsınız...
Artık buna,
ne kadar dayanırsanız...


Eren Kazım Yıldırım

28 Haziran 2015 Pazar

 

  Aret Vartanyan 


  İstanbul da karşılaştım kitabı ile ilk.Kitabın adı Gerçekten Yaşıyor musun? Elime aldığımda kitabı ,dedim ki kendime gerçekten yaşıyor muyum ben,sayfalarını karıştırdım hızlıca.Aret Vartanyan'ın hayatıma girişi böyleydi.O kadar etkilendim ki onunla tanışmalıyım dedim.23 Nisan 2013 İzmir Kitap Fuarı.Normal bir imzalama günü gibi değildi,önce size kocaman sarılıyor böylelikle size pozitif enerjisini gönderiyor sonra on dk.ya  yakın konuşuyor.Orada bulunan bütün insanlara sarıldı.Sıra bana geldiğin de heyecanlıydım sıcacık bir merhaba dedi ve kocaman sarıldı.İyi ki varsın dedim ona, o da sen de dedi.Ve aşk var mı dedi.Sustum.Aşk varsa aşılmayacak şey yoktur tutun ona dedi.Sonra bütün kitaplarını alıp okudum.En sonuncu Gitme zamanını da.Her insana Allah bir yetenek veriyor bu dünyaya faydalı olması için.Aret'e güzellikleri iyiliği sevgiyi insanlara tekrar hatırlatma görevi verilmiş.Çünkü kitabını okuyan her insanın birbirleriyle eşsiz bir bağlantısı var.Sevgi .Sevgi de buluşmaya ne dersiniz?
Deniz Kızı

    

  Yeni Bir Başlangıç


   Saat bir suları sessizlik çökmüş geceye.Ve biz iki kadın maskelerimizi çıkarmış gerçek yüzlerimizle konuşurken düşündük ,niye anlatmayalım insanlara ,niye yazmayalım okuduğumuz kitapları ,seyrettiğimiz fimleri ve duygularımızı sadece bize ait olan gerçek duygularımzı.Ve isimini düşündük İzmir'li olmanın verdiği güvenle Mavi Ege 'nin Kızları dedik.Her gün hepimiz öyle yada böyle birer maske takıyoruz maskesiz yaşamaya var mısın?
Deniz Kızı

27 Haziran 2015 Cumartesi